Gübre atığından enerji üretti

Başak Nur GÖKÇAM

Çiftlikten Sofralara di­yerek süt değer zinciri­ni entegre eden Sütaş, Türkiye’nin dört bir yanında dört entegre tesisi ile süt üret­meye devam ediyor. Marma­ra Bölgesinde Karacabey’de, İç Anadolu Bölgesinde Aksa­ray’da, Ege-Akdeniz Bölge­sinde Tire’de ve Güney Do­ğu Anadolu Bölgesinde Bin­göl’de entegre tesisi bulunan marka, günde 6.8 milyon pa­ket süt üretip, dağıtıyor.

Bu­güne kadar toplam 191 milyon dolarlık yatırımla Bingöl’de 3 bin 200 dekarlık alana enteg­re tesis kurduklarının bilgisi­ni veren Sütaş Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Duygu Yılmaz, “Biz hep Doğu Anadolu’da bir yatırım hayata geçirmek isti­yorduk çünkü orada bir boş­luk vardı. Bunun altında yatan birçok etken var fakat bunla­rın temelinde bu sahada süt üretebilen komşumuzun ol­mayışı yatıyor.

Temel amacı­mız ihracatımızı önceliklen­dirmek ve Azerbaycan’dan Suriye’ye kadar hiçbirinde olmayan süt üretimi ve hay­vancılığı desteklemek. Coğra­fi olarak oralara yakın olmak istediğimiz için de tercihimiz Bingöl oldu” dedi.

Bingöl’ün hayvancılığa çok müsait bir şehir olduğunun vurgusunu yapan Duygu Yıl­maz, “Bingöl’ün tabii aynı za­manda balı da meşhur. Coğrafi işarete sahip. Biz de bu anlam­da Bingöl’ümüze destek ver­mek için ‘Bingöl’den Sütaş­kıyla’ dedik ve ballı süt gelişti­rerek, pazara sunduk. Yöresel tatlarımızı desteklemek adına Ar-Ge ekibimiz yerel peynir için de çalışmalarına devam ettiriyor” diye ekledi.

Ustalık eseri

Bingöl’deki tesisi ustalık eseri’ olarak tanımlayan Yıl­maz, “Tesislerimizin tama­mında kullanılan teknoloji­ler ve otomasyonlar aynı olsa da bu tesisteki verimlilik ora­nı hayli üst düzeyde. Açıkça­sı burada özellikle sürdürü­lebilirlik temelinde hareket ettiğimizi söyleyebilirim. Bu­rada ambalaj dışında atık çık­mıyor. İneklerin karbon ayak izini düşürmek için onların gübrelerini biyogaz tesisimiz­de enerjiye dönüştürüyoruz.

Bu işlemi tesisteki sıyırıcılar­la yapıyoruz. Buradan 98 bin Megawatt’ın üzerinde elekt­rik ve bir bu kadar da sıcak su ve buhar elde ediyoruz. Top­lamda 200 bin Megawatt’lık yenilenebilir enerji üretiyo­ruz. Bu miktar tüm endüstri­yel tesislerimizin elektrik ih­tiyacının yüzde 88’ine karşı­lık geliyor. Sıcak su ve buhar ihtiyacımızın yüzde 20’sin­den fazlasını kendimiz karşı­lıyoruz. Bu sayede çok önemli bir sera gazı tutulumu yapıyor ve döngüsel ekonomiye katkı sağlıyoruz” dedi.

Öğrencilere iş garantisi

Sütaş’ta çalışmaların oda­ğında daha çok öğrenciye ulaşmak ve onların eğitim programlarını geliştirmenin yattığını belirten Duygu Yıl­maz, “Bulunduğumuz şehir­lerdeki üniversitelerin eği­tim sistemine dokunmak için elimizden geleni yapıyoruz. Örneğin Bingöl’de bizimle de doğrudan ilgili olan veteriner­lik, süt endüstrisi, zootekni gi­bi bölümlerde ilk 3’e giren öğ­rencilere hem burs veriyoruz hem de staj programına dahil ederek mezun olduklarında da iş garantisi veriyoruz” diye konuştu.

Henüz arzu edilen süt üreticisi yok

Türkiye’de yaklaşık 25 bin büyükbaş hayvanları olduğu bilgisini veren Sütaş Yöne­tim Kurulu Üyesi Duygu Yıl­maz, “Bu bizim aldığımız sü­tün yaklaşık yüzde 10’una an­ca tekabül ediyor. Kalan sütü de her gün 20 bine yakın üreti­ciden topluyoruz. Bingöl üze­rinde henüz bizim arzu etti­ğimiz kadar süt üreticisi yok ama bu biz Aksaray’a gittiği­mizde de böyleydi. Şimdi ise Aksaray’daki tesisimiz ülke­nin en önemli süt üretim nok­talarından biri oldu. Bingöl de zaman geçtikçe bu hale gele­cek” dedi.

Bingöl’de bitkisel üretimle başladıklarını de belirten Yıl­maz, “Hayvanların bütün ka­ba yemini Bingöl ve çevresin­deki illerden alıyoruz ve yaptı­rıyoruz. Fakat onlarda da önce saha analizi yapılıyor, topra­ğın neye uygun olduğu araş­tırılıyor ve ekimler bu analiz­lere göre yapılıyor.

Biz geçen sene 250 milyon TL sadece bitkisel üretim için üreticile­rimize ödeme yaptık. Ve bu es­nada bölgedeki yetiştiriciye de kullanılan teknolojileri öğ­retmek için eğitimler verdik. Sürekli ekonomik etkileri ko­nuşuyoruz belki ama burada­ki sosyo-kültürel etki çok daha kritik öneme sahip. Hatta sos­yal etki analizine göre köyden kente değil kentten köye göç yaşanması bekleniyor” dedi.

Hayvancılık dijitalleşiyor

Dijitalleşmenin en çok hayvancılıkta yaşandığını söyleyen Sütaş Yönetim Kurulu Üyesi Duygu Yılmaz, “Bizim en çok bilgi topladığımız alan çiftlikler. Hayvanlara dair tüm detaylar o verilerle raporlanıyor. Hayvanın hapşuruğundan, öksürüğüne kadar tüm detaylar raporlara işleniyor” dedi.

Satılmayan süt enerjiye dönüşüyor

Süt üretimi ve sonraki sürece ilişkin de bilgi veren Sütaş Yönetim Kurulu Üyesi Duygu Yılmaz, “Sütün sağıldıktan sonra 2 saat içerisinde 4 dereceye soğutulmuş bir yere atılması gerekiyor. Ondan sonra bizim tesise gelmesi gerekiyor ve 24 saat içerisinde de işlenmesi gerekiyor. Üretilen ve rafa giden sütün 7 gün içerisinde de tüketilmesi gerekiyor. Eğer satın alınmazsa biz onları geri topluyoruz ve onu enerji tesisimizde biyogaza dönüştürüyoruz. Geri dönenlerin oranı da yüzde 1” dedi.

Yatırımın bölgeye etkileri ne olacak?

Yatırımın Bingöl ve çevresine olan etkileri Prof. Dr. Erinç Yel­dan ve Bölgesel Kalkınma Uzma­nı Kâmil Taşçı tarafından yapıldı. İki yıl süren raporlamaya göre:

-Sütaş piyasa düzenleyici etkiye sahip olacak

-2019 yılında Bingöl ekonomi­sinde yüzde 14 olan tarım payı, 2033 yılında yüzde 2.5 kattan fazla artarak yüzde 36.8’e yük­selecek

-Bingöl, Türkiye’de fert başı GS­YH bakımından 73’üncü sırada­ki konumundan, 35 sıra birden yükselerek 38’inci sıraya yükselecek

-Bingöl artık net göç veren iller arasında yer almayacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir